Fistül ameliyatının başarısı %70-95 arasında değişebilmektedir. Fistül ameliyatının başarısızlığı veya yeterli akım oluşmaması halinde tekrarlayan girişimler gerekebilir. Damar cerrahınız tarafından ilk muayenede damar yapılarınız muayene ile değerlendirilir.
Muayenede damar yapıları yetersiz görülen hastalardan bazı tetkikler (Renkli Doppler USG, Venografi, Anjiografi vb.) istenebilir. Bu tetkikler nereden ve nasıl bir operasyonun yapılması gerektiği, operasyonun başarı şansı hakkında damar cerrahınıza fikir verir.
Fistül operasyonlarında başarıyı etkileyen üç faktör vardır:
Atardamarın kalitesi: Atardamar kireçsiz ve yeterli kan akımını sağlayabilecek derecede genişlemeye uygun esnek yapıda olmalıdır. Şeker hastalarında, ileri derecede yaşlı ve damarlarında kireçlenme öyküsü bulunanlarda bu sebeple başarı şansı daha azdır.
Toplardamarın kalitesi: Ameliyat için uygun genişlikte toplardamar bulunması gerekir. Ayrıca toplardamar sisteminde tıkanma olmamalıdır. Şeker hastalarında ve bayanlarda bu damar yapısı daha az gelişmiş olabilir.
Ayrıca fistül planlanan koldan gereksiz enjeksiyon ve katater uygulamaları damar yapısını bozarak fistül kalitesini ve başarısını etkiler. Böbrek yetmezliği tanısıyle izlenen ve hemodiyaliz hastalarında her iki kol damarları korunmalıdır. Mümkün olduğunca kan almak ve ilaç-sıvı vermek için el sırtındaki veya ayaktaki damarlar tercih edilmelidir.
Cerrahi teknik ve tecrübe: Bu ameliyat bu konuda deneyimli ve ameliyatın yaratabileceği sorunları giderebilecek damar cerrahisi eğitimi almış kişiler tarafından yapılmalıdır. Hastada el bileğinde yapılan başarılı operasyonlar yıllarca ve rahat bir şekilde kullanım sağlar. Hastanın en fazla 4-6 kez fistül denemesine şansı vardır. Bu şansın en uygun şekilde kullanılması çok önemlidir.
Hasta fistül şanslarını kaybettikten sonra çok zor ve riskli operasyonlara ihtiyaç duyar. Bu sebeple damar yolu operasyonlarının, bu konuda tecrübeli kişiler tarafından yapılmasına gayret sarfedilmelidir.